Edebi bir tür ismi olarak Cyberpunk, Asimov’s Science Fiction dergisinin editörü Gardner Dozois tarafından ortaya sürüldü. Tür, William Gibson ve kült romanı Neuromancer (1984) sayesinde bir kaç yıl sonra popüler oldu. Bu kitap türün daha sonra diğer cyberpunk yazarları tarafından geliştirilecek olan belirleyici özelliklerinin bir çoğunun tanımlayıcısı oldu.
Sinemada türün tanımlayıcı başyapıtı Philip K. Dick'in Do Androids Dream of Electric Sheep? (1968) kitabından uyarlanmış Blade Runner (1982) filmidir.
Cyber-Punk (Siber-Serseri)
"Cyber" (Siber) kelimesinin kökeni, sistemleri (biyolojik, sosyal ve sanal) ve bunlar arasındaki bilgi alışverişini inceleyen bir disiplin olan Sibernetik kelimesidir. Bilgi, etkileşim, AI(yapay zeka) ve iletişim, dolayısıyla sosyal kontrol ile yakından ilgilidir, ki bunlar cyberpunk çalışmalarının sıklıkla dahil ettiği konulardır.
Bir sosyal fenomen olarak "Punk" (Serseri) tabiri, 1970 lerde Batının birkaç farklı yeraltı kültürünün, punk-rock müziğin vahşi asiliğiyle birleşmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Otoriteye karşı çıkma ve bireyin özgürlüğü konularına vurgu yaparak, sosyal normları sarsmayı ve yıkmayı hedeflemiştir. Çoğu zaman anarşist fikirler, anti-kapitalizm, kontrolsüz seks ve rekreasyonel ilaçlarla birlikte anılır.
"Cyberpunk" terimi teknolojik olarak gelişmiş toplumun güçlü sistemini bireyin bireyselliğiyle çatışma içine sokar. Bu durum şu tanımla çok iyi anlatılmıştır; "high tech - low life" yani "yüksek teknoloji - düşük hayat (sefillik)".
Cyberpunk teknolojik gelişmenin insancıllığı büyük ölçüde bastırdığı ve teknolojinin insanlığın aracı olmaktan çıkıp sahibi olduğu bir dünya vizyonu sunar.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder